Gaziantepin en bilindik lezzetlerinden biri de Nohut dürümüdür. Bu dürüm, uzun pidenin arasında kemik suyunda haşlanmış nohut, domates, maydanoz ve patates kızartması konularak yapılıyor. Antep’te, sokak lezzetleri kültüründe kendisine yer edinmiş bir yemek olan nohut dürüm, şehirde bir çok mekanda servis ediliyor. Kurt’un, Güney Kore’ye gerçekleştirilecek teknoloji transferi konusunda verdiği bilgiler şu şekilde "Bu sene, 2020 içinde de planladığımız işler var. Bunlardan bir tanesi, bütün Türkiye’ye gururla açıklayabileceğimiz bir teknoloji transferi projesi. Bu proje Güney Kore’de. UHA HABER / AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "FETÖ, Türkiye’ye düşmandır, bu nedenle Cumhurbaşkanımıza düşmandır. Bu ihanet şebekesi Türkiye’yi durduramaz. FETÖ ile mücadele milli bir seferberliktir” dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “FETÖ Terör Örgütü, Türkiye düşmanı bir ihanet şebekesidir. FETÖ, Türkiye İlköğretimÖğrencilerinin ‘Demokrasi Eğitimi ve Okul Meclisleri Projesi’ne Yönelik Görüşlerinin İncelenmesi Gaziantep AK Parti Milletvekili Derya Bakbak da projenin başarısına vurgu yaparak, “Gerçekten çok önemli bir projeyi gözlemliyoruz. JİKA destekli bir proje. Gaziantep 2 milyon nüfusa sahip bir şehir. İçme suyu sonrası atıksuyun arıtılması ihtiyacı da sağlanılacak. Düzbağ ile biz içme suyu ihtiyacını tamamladık. MevaŞehir projesi tamamlandığında 7 bin 104 kişinin yaşaması bekleniyor. Meva Şehir projesi Çubuk Çayı'na 150 metre, Optimum AVM'ye 500 metre, Özkent Akbilek Fen Lisesi'ne 500 metre, Aile Yaşam Merkezi'ne 350 metre ve Hızlı Tren Garı'na ise 450 metre mesafede yer alıyor. En düşük konut fiyatı: 1 milyon 990 bin TL 5DvKgfK. Kültürü, tarihi ve eşsiz mutfağıyla dikkatleri üzerine çeken Gaziantep, yeni tip korona virüs Covid-19 Salgını ile beraber dünya çapında daha çok tercih edilen doğa turizminin kolu olan karavan turizmi içinde önemli bir nokta haline geliyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi de “Türkiye’nin Karavan Park Haritası” içerisinde Gaziantep’in de bulunduğu 38 şehirde alternatif turizmi harekete geçirmek amacıyla yaptığı yatırımlarda dikkat çekmeye başladı. Bu kapsamda Exxen dijital içerik platformda yayın hayatına başlayacak Buraların Yabancısıyız programları için karavanla Türkiye’yi gezen ve şehre gelen Güney Koreli Chaby Han, Kenyalı Joel Moriasi, İtalyalı Michele Cedolin ve Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı Louis Stotesbery, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile buluştu. Kent tarihi, kültürü ve mutfağı hakkında konuşulan buluşmada, karavanla yaşam açısında yapılan yatırımlarla beraber rahat ve keyifli konakladıklarını belirten programcılar, şehrin turizm açısından inanılmaz bir yer olduğunu, özellikle Erikçe Ormanı’nın doğasıyla eşine az rastlanır bir güzelliği barındırdığını, misafirperverlikten dolayı çok rahat ettiklerini söylediler. Farklı bir gözün şehri yorumlamasını dikkate aldığını söyleyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Elbette tarih, kültür önemli. Ama bize dair olan insanın misafirperverliği ve cömertliği ayrı bir yerde duruyor. Burada toprak da insan da çok cömert. UNESCO bize bu topraklarda bize gastronominin gücü olma fırsatını verdi. Güneşin sağladığı D vitamini bizim baharatlarımızın oluşturduğu damak tadını güçlü kılıyor. Tarihten gelen bir lezzetimiz var. Biz İpek Yolu’ndayız. Baktığımızda her biri ayrı kıtadan gelen insanlar aynı dili konuşuyor. İpek Yolu; kardeşlik yolu, barış yolu olarak tarihteki görevini kesintisiz olarak yapmış. Biz burada aslında hepimiz, İpek Yolu’nu canlandırıyoruz. Birlikte yaşama modelini yeniden canlandırıyoruz. Bugün dünyaya dünya barışının bu yoldan geçtiğini söylüyoruz. Tabi pandemiden sonra yeni bir dünya kuruluyor. Bu yeni dünyaya adapte olmak gerekiyor. Artık kanyon turizmi, karavan turizmi açısından Güneydoğu Anadolu’da büyük bir potansiyel var. Benim özellikle buraya gelen ziyaretçi grubundan ricam uzaklarda aramasınlar. Macera için Afrika’ya gitmelerine gerek yok, Fırat Nehri’ne gelsinler. Anadolu keşfedilmeye müsait büyük bir cevheri içerisinde barındırıyor. Bu ekibe güveniyoruz. Bu ekibin keşfiyle dünyaya kendimizi daha iyi tanıtalım” dedi. Güney Koreli Chaby Han Gaziantep’e ilk defa geldiğini ve çok güzel bulduğunu söyleyerek, “Özellikle halk, çok misafirperver. Zaten şehrin yemeklerine yönelik ününü önceden de biliyordum, duymuştum. Kültür ve gastronomiye dair öncesinde duyduklarımın çok daha fazlasını gördüğüm kenti ziyaret ettiğimde. Bir süre daha buralardayız. Keşfimizi büyük bir heyecanla sürdüreceğiz. Karavanla Türkiye’yi geziyoruz. Gaziantep turizm açısında inanılmaz güzel bir yer. Çünkü bir yeri gezmeye karar verdiğinizde buradaki en önemli kıstaslardan biri de kuşkusuz insanlar oluyor. Halk tarafından yabancının kentteki durumunun kabul edilebilir bir nitelik taşıması, mutluluk veriyor. Tabi bu da seyahatinizin kalitesini artırıyor” ifadelerini kullandı. İnsanların sıcakkanlılığını vurgulayan Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı Louis Stotesbery, “Gaziantep dediğimizde; ilk olarak akla tarih, yemek, geliyor ama buraya geldiğimden beri benim dikkatimi buradaki insanlar çekti. Çünkü biz pazarı gezerken para ödemeden sadece ikramlarla karnımızı doyurduk. İlk etapta kameradan dolayı bu yaklaşımın sergilendiğini düşündük daha sonra arkadaşlarımızla kameraları kapatarak da pazarı dolaştığımızda aynı şeyin yaşandığını gördük. Bu nedenle buradaki insanların bize davranışlarını inanılmaz buldum. Şehre geldiğimizde ilk durağımız Erikçe Ormanı olmuştu. İstanbul’da eşine rastlanılmayacak bir doğa ile karşı karşıya kaldık. Ormanın civarında bulunan göl kıyısında uyandık bu sabah. Karavan turizmini seven ve gerçekleştiren insanlara Erikçe’yi tavsiye ederim. Gaziantep’te deyince insanın aklına yemek geliyor ama burada yemekten daha fazlası var” diye konuştu. Gaziantep’in yemeklerinin en tepede bulunması gerektiğini aktaran İtalyalı Michele Cedolin, “Gaziantep zaten gastronominin başkenti olarak tanılandırılıyor. Sanki bütün yemekler Gaziantep’ten çıkmış da dünyaya dağılmış gibi bir hissiyat yaratıyor burası. Gaziantep’e ilk defa geldim. Bir daha ne zaman geliriz diye düşünmeye daha şimdiden başladım. Şehri gezerken esnafımız fıstıklı sarma ikram etti. Sahiden tadına hayran kaldım. İstanbul’daki ikramdan farklı bir durum var Gaziantep’te. Ağabeylerimiz her fırsatta dolu dolu ikramlar sunuyor bize. Gaziantep karavan turizmi açısında önemli bir şehir. Çünkü kültürel mozaği yüksek bir yer. Gaziantep Kalesi, Bakırcılar Çarşısı gibi önemli merkezler bulunuyor. Bizim çok hoşumuza gitti” dedi. Kenyalı Joel Moriasi ise yemeklere hayranlığını dile getirerek şunları söyledi “Herkes yemekten bahsediyor, gezimiz esnasında yemeklerin tadına bakmayı heyecanla bekliyorum. Erikçe’de kaldık. Sabah koşusu benim için çok önemli. Bu noktada kaldığımız yer benim için çok uygundu. Orman havasında koşu yapma fırsatım oldu. Gaziantep seyahatimde diğer şehirlere nazaran insanlarının daha samimi ve misafirperver olduğunu gördüm. Türkiye’nin her yerinde misafirperverlik adına çok güzel şeyler yaşanabiliyor. Ama Gaziantep seyahatimin ardından bu konuda benim için ayrı bir yerde olacak.” Yapımına 2013 yılında başlanan 1875 yataklı “Şehir Hastanesi Projesi” henüz tamamlanamazken kent genelinde 6 yeni hastanenin yapımı için proje ve ihale süreçleri devam ediyor. 3 yıl içerisinde tamamlanması beklenen sağlık yatırımları ve 1875 yataklı “Şehir Hastanesi Projesi” ile Gaziantep'e 3 bin 645 yatak kapasiteli 13 yeni hastane inşa edilmiş olacak. Türkiye’deki en büyük hastanelerden biri olan Gaziantep Şehir Hastanesi’nde inşaat çalışmaları halen devam ediyor. Temeli 2013 yılında atılmasına rağmen çeşitli aksamalar nedeniyle yıllardır bir türlü bitirilemeyen ve Gaziantep Şehir Hastanesi’nin inşaat çalışmalarının tamamlanması ve hizmete açılması isteniyor. Yapımı uzun süredir devam etmesine rağmen bir türlü tamamlanamayan Gaziantep Şehir Hastanesi Projesi’nde, projeyi sürdüren konsorsiyum firmalar arasında yaşanan anlaşmazlıklar olduğu iddia ediliyor. Gaziantep Şehir Hastanesi’nin son durumu ile ilgili bilgi veren Gaziantep İl Sağlık Müdürü Doktor Ümit Mutlu Tiryaki, İLKHA muhabirine, inşaat çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte hastanenin yaklaşık bir buçuk yıl içerisinde tamamlanmasını hedeflediklerini söyledi. Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından Gaziantep Şehir Hastanesi Projesi’nin çok yakından takip edildiğini belirten Tiryaki, Şehir Hastanesi’nin yapımının çok hızlı bir şekilde devam ettiğini bildirdi. “Firmalardan kaynaklı bir takılmanın olduğunu gördük” Gaziantep’te göreve başlamadan önce de Şehir Hastanesi’nin inşaat çalışmalarını yakından takip ettiğini belirten Tiryaki, “Şehir hastanesindeki takılmaları görüyordum. Göreve geldikten sonra ilk sorum Şehir Hastanesi'nin durumu oldu. Arkadaşlarımızla Şehir Hastanesi’nin tamamlanması için ne yapabiliriz?’ diye görüştüğümüz ilk konuydu. Firmalardan kaynaklı bir takılmanın olduğunu gördük. Ondan sonraki süreçte de hemen ilimizin valisi ile bu durumu paylaştık. Daha sonra Sağlık Bakanımız ile görüşmemiz olmuştu. Sağlık Bakanımıza hastanenin durumunu ilettik. Sağlık Bakanımızın da şu an hastanenin durumu ile ilgili bilgileri var.” dedi. “Hastane inşaatının yüzde 50’si bitmiş durumda” Şehir Hastanesi’nin inşaatının tamamlanmasının firmadan kaynaklı olduğunu ifade eden Tiryaki, “Şu anda baktığımızda inşaatın yüzde 50’si bitmiş durumda. Bir gayretle yaklaşık bir buçuk yılda hastane bitirilebilir. Şu an firmanın bizden ağustos sonu eylül ayı başı gibi bir süre uzatma talebi var. Ancak en son yine Sağlık Bakanlığı ile görüştüğümüzde bu işin takibini yaptıklarını ve bir şekilde bu sorunun da çözüleceğini, hastane inşaatının biteceğini bize müjdelediler.” ifadelerini kullandı. “Gaziantep’e yeni hastaneler yapılacak” Sağlık Bakanlığı tarafından inşaat çalışmaları devam eden Şehir Hastanesi’nin yanı sıra kentin farklı bölgelerine yeni hastanelerin yapılacağını bildiren Tiryaki, “İlimizin hastane sağlık altyapısı biraz zayıf ve hastanelerimizin çoğu eski. Sağlık Bakanlığımız bize çok güzel bir alt yapı imkanı sağladı. Nizip ilçesinde 400 yataklı bir Devlet Hastanesi'nin ihalesi yapıldı. İnşallah en kısa zamanda bu hastane bitecek, ilimize büyük bir katkı sağlayacak. Yakın zamanda yine 18 Ocak'ta 25 Aralık Devlet Hastanesi'nin ihalesi yapıldı, süreç bekleniyor. Bu hastane yapılıp bitirilecek. Şehir Hastanesi gecikse bile bu hastaneler bize ciddi bir takviye olacak. Beraberinde yine Sağlık Bakanımızın bize sözü var. Kadın, Doğum ve Çocuk Hastanesi'nin orada 300 yataklı bir ek bina inşaatı için bir çalışma var. Bu hastanede inşallah bu yıl içerisinde ihalesi yapılacak, bu hastanede ilimize kazandırılacak. Bir anda aslında Gaziantep şaha kalkmış olacak. Tüm bunlara ek olarak sayın bakanımızın kentimizi ziyareti sırasında aldığımız bir söz var. Kuzeyşehir bölgesinde 500 yataklı bir hastane daha yapılacak. Arsa tahsisi yapıldı. Bu hastane 82-83 dönüme yakın bir arazi üzerine yapılacak. Bu hastaneyi de belki Sağlık Bakanlığımız ile görüşüp eğitim ve araştırma hastanesi gibi bir hastane planlayarak ilimizin çok daha ileriye gitmesini inşallah sağlayacağız.” şeklinde konuştu. Gaziantep Şehir Hastanesi inşaatının bir an önce tamamlanmasını istediklerini belirten vatandaşlar ise yapılan çalışmaların hızlandırılmasını istedi. “Gaziantep Şehir Hastanesi’nin artık hizmete açılmasını istiyoruz” Kentteki mevcut hastanelerin hizmet vermede yetersiz kaldığını belirten vatandaşlardan Mehmet Şimşek, “Yaklaşık iki buçuk milyon nüfusa sahip olan Gaziantep’in 1875 yataklı bir hastaneye gerçekten ihtiyacı var. Pandemi sürecinde devlet hastaneleri hizmet vermekte biraz zorlanıyor. Daha önceleri devlet hastanelerinde istediğimiz zaman randevu alabiliyorduk ama pandemi sürecinden sonra hastanedeki yoğunluk ve doktorların belli bir kotada hasta kabul etmesi nedeniyle şu anda istediğimiz gibi randevu alamıyoruz. 1875 yataklı hastanenin Gaziantep'e yapılmasının sağlık açısından iyi olacağını düşünüyorum. Sadece Gaziantep için değil, çevre iller ve ilçeler de bu hastaneden faydalanır. Hastanenin inşaatı bayağı uzun sürdü. Hastanenin 2019 yılının sonunda teslim edilmesi gerekiyordu, şu anda 2021 yılındayız, hastane halen faaliyete geçmedi. Bir an önce bu hastanenin faaliyete geçmesini istiyoruz.” diye konuştu. “Mevcut hastaneler bayağı yoğun ve kalabalık” Şehir Hastanesi’nin yapımının çok uzun sürdüğünü belirten Vakkas Akdeniz de, “Hastanenin bir an önce açılmasını talep ediyoruz. Çünkü şehrimizin büyük hastaneye ihtiyacı var. Mevcut hastaneler bayağı yoğun ve kalabalık. Bir an önce hastanemizin tamamlanmasını istiyoruz. Bu virüs nedeniyle hastalarımızın, bir an önce tedavi olabilmesi için hastanemizin hizmete girmesini bekliyoruz. Hastanenin inşaatının tamamlanması ve hizmete açılması iyi olur. Sağlık önemli olduğu için salgın sürecinde bir an önce bu hastanenin açılmasını talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı. “Gaziantep'teki mevcut hastaneler yetersiz kalıyor” Gaziantep'in iki buçuk milyon nüfusa sahip olduğunu belirten Mehmet Can da şunları söyledi “Pandemi nedeniyle yoğunluk olduğundan dolayı Şehir Hastanesi’nin hizmete açılması önemli olur. Birçok ildeki şehir hastaneleri şu anda hizmet veriyor. Fakat kentimizdeki şehir hastanesinin halen tamamlanmaması bizi üzüyor. Gaziantep büyük bir şehir, Şehir Hastanesi'nin bir an önce açılmasını istiyoruz. Gaziantep'teki mevcut hastaneler yetersiz kalıyor. Şehir Hastanesi'ni açılması halk için çok iyi olur.” “Gaziantep Şehir Hastanesi’nin açılmasını talep ediyoruz” Yapımı uzun süredir devam etmesine rağmen tamamlanamayan Gaziantep Şehir Hastanesi’nin artık inşaatının tamamlanmasını ve hizmete açılmasını istediklerini belirten Mahmut Edro ise, “Gaziantep yaklaşık iki buçuk milyon nüfusa sahip olduğu için Şehir Hastanesinin açılması halk için çok iyi olur. Gaziantep'te hastaneler az sayıda olduğundan dolayı Şehir Hastanesi’nin açılmasını talep ediyoruz. Şehir Hastanesi açılırsa daha iyi olur. Halk da rahatlar. Pandemi sürecinde hastane açılırsa çok daha güzel olur.” diye konuştu. İLKHA Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Güney Kore Arazi, Altyapı Ulaştırma Bakanlığı MOLIT “K-City Network, Global Akıllı Şehirler İş birliği Programı” çerçevesinde aldığı hibe desteğiyle, belediyeye bağlı Akıllı Şehirler Veri Koordinasyon Merkezi’nin gücünü artırdı. Güney Kore Arazi, Altyapı Ulaştırma Bakanlığı ekibinin desteğiyle, Akıllı Şehir Veri Koordinasyon Merkezi’ne kazandırılan yeni uygulamayla şehrin tüm noktaları, altyapıya dahil bütünleşik kameralar, akıllı parklar ve araç takip sistemi gibi alanlar, tek merkezden izlenerek gerekli takibi, yönlendirmesi ve koordinasyonu sağlanacak. Bu sayede tehdit unsurlarına karşı koruyucu-önleyici tedbirler alınırken şehirde yaşanabilecek olaylara da hızlıca müdahale edilebilecek. Öte yandan uygulama çerçevesinde Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı daire başkanlıkları şehrin sorunlarını sınıflandırıp yerleşim bölgelerinin bazılarında tespitler yaparak karar almada daha kalıcı ve bütüncül çözümler üretilmesine destek olacak. Alınacak önlemlerin akabinde de elde edilen değişimler incelenerek tedbirlerin etkinliği tespit edilebilecek. “Bu uygulama şu anda Türkiye’nin hiçbir belediyesinde yok” Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, merkezde uygulamalı olarak anlatılan sistemin hayata dokunduğunu ve şehrin çok daha güvenli ve sağlıklı olmasına katkı sunduğunu belirterek, “Şehrin canı, malı, aklı, ailesi bizlere emanet. Bu teknolojiyi kullanarak bugün çok daha güvenli, çok daha akıllı, çok daha dirençli ve çok daha sağlıklı bir şehrin alt yapısını hazırlıyoruz” ifadesini kullandı Başkan Şahin, Güney Kore’nin yazılım alt yapısı, yetişmiş insan gücü, mühendis kapasitesi ve sistematik çalışmasının Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin alanında uzman mühendislerinin, pratikliği, hızlı çözüm bulması, girişimciliği ile birleşerek yeni bir hikayenin yazılmasına yol açtığını söyledi. Şahin, “Gaziantep Modeli bir dünya modeli olma yolundaki yolunda hızla ilerliyor. Bugün bu şehir daha güvenli, daha dirençli ve daha akıllı. Bunu sizin sayenizde ve Güney Koreli dostlarımız sayesinde başardık. Açık veriyi en hızlı kullanan, en hızlı dünya ile paylaşan ve açık verideki veri koordinasyon merkezini oluşturan bir belediyeyiz. Bu uygulamanın şu anda Türkiye’nin hiçbir belediyesinde yok” şeklinde konuştu. “Veri üretmek kadar veriyi koordine etmek de önemli” Şahin, 21. yüzyılın veri yüzyılı olduğunu ifade ederek, “Veri üretmek kadar veriyi koordine etmek ve şehrin sorunlarında kullanmak da bir o kadar önemli. Bu işi çok iyi başaran Güney Kore ile yaklaşık bir yıldır çalışıyoruz. Bu çalışmanın sonunda bugün gördüğünüz, Veri Koordinasyon Merkezi’ni açtık. Açık veriyiz. Açık veriyi diğer şehirlerle paylaşıyoruz. Tabi bu noktada Veri Koordinasyon Merkezi çok önemli. Bu yapıyı kurmamış olsaydık, verileri konuşturmamış olsaydınız, bunu başaramazdınız. Bugün itibariyle biz, zabıtadan itfaiyeye hafriyattan diğer bütün birimlere kadar koordinasyon sağlanması üzerine bir bağlantı sistemi oluşturduk. Örneğin, bir yangın çıktığı zaman çok hızlı ulaşmanız gerekiyor. Bu yönde şehrin coğrafi bilgi sistemiyle birlikte bu oluşturduğumuz akıllı altyapı bizi çok daha hızlı ilgili bölgeye müdahale etme fırsatı sağlıyor” dedi. “Gaziantep Büyükşehir’in nihai desteği ile projenin başarılı olacağı şüphesiz” Samsung SDS Proje Yöneticisi Jeon Wootaek ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile yollarının 2020 yılında kesiştiğini kaydederek, “Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Samsung iş birliği, 2020 yılında bir danışma master planı üzerinden hazırlanan genel bir fizibiliteyle başladı. Bu bahsettiğimiz fizibilite çalışmasını başarılı bir şekilde tamamladık. 2021 yılında ise bu fizibilite raporunun hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Proje esnasında tabi bazı zorlukları da tecrübe ettik. Ama Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin aktif desteği sayesinde projenin nihai sonucunun başarılı olacağından hiç şüphemiz yok. Bu projenin sonuç almasına çok az kalsa da ben bu projenin Gaziantep’i akıllı şehir yapma yolunda önemli bir seviyeye taşıyacağını düşünüyorum. Bunu söylememin sebebi Gaziantep, hali hazırda birbirinden bağımsız olarak akıllı şehirler çözümlerini sağlıyordu. Ama bu entegre operasyon sistemi sayesinde her birini bir çatı altında toplayıp gerçekleştirme fırsatına kavuşacak” diye konuştu. İHA Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Güney Kore Arazi, Altyapı Ulaştırma Bakanlığı MOLIT “K-City Network, Global Akıllı Şehirler İş birliği Programı” çerçevesinde aldığı hibe desteğiyle, belediyeye bağlı Akıllı Şehirler Veri Koordinasyon Merkezi’nin gücünü artırdı. Gaziantep, Akıllı Şehir ile Takip Edilecek Güney Kore Arazi, Altyapı Ulaştırma Bakanlığı ekibinin desteğiyle, Akıllı Şehir Veri Koordinasyon Merkezi’ne kazandırılan yeni uygulamayla şehrin tüm noktaları, altyapıya dahil bütünleşik kameralar, akıllı parklar ve araç takip sistemi gibi alanlar, tek merkezden izlenerek gerekli takibi, yönlendirmesi ve koordinasyonu sağlanacak. Bu sayede tehdit unsurlarına karşı koruyucu-önleyici tedbirler alınırken şehirde yaşanabilecek olaylara da hızlıca müdahale edilebilecek. Öte yandan uygulama çerçevesinde Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı daire başkanlıkları şehrin sorunlarını sınıflandırıp yerleşim bölgelerinin bazılarında tespitler yaparak karar almada daha kalıcı ve bütüncül çözümler üretilmesine destek olacak. Alınacak önlemlerin akabinde de elde edilen değişimler incelenerek tedbirlerin etkinliği tespit edilebilecek. “Bu uygulama şu anda Türkiye’nin hiçbir belediyesinde yok” Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, merkezde uygulamalı olarak anlatılan sistemin hayata dokunduğunu ve şehrin çok daha güvenli ve sağlıklı olmasına katkı sunduğunu belirterek, “Şehrin canı, malı, aklı, ailesi bizlere emanet. Bu teknolojiyi kullanarak bugün çok daha güvenli, çok daha akıllı, çok daha dirençli ve çok daha sağlıklı bir şehrin alt yapısını hazırlıyoruz” ifadesini kullandı Başkan Şahin, Güney Kore’nin yazılım alt yapısı, yetişmiş insan gücü, mühendis kapasitesi ve sistematik çalışmasının Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin alanında uzman mühendislerinin, pratikliği, hızlı çözüm bulması, girişimciliği ile birleşerek yeni bir hikayenin yazılmasına yol açtığını söyledi. Şahin, “Gaziantep Modeli bir dünya modeli olma yolundaki yolunda hızla ilerliyor. Bugün bu şehir daha güvenli, daha dirençli ve daha akıllı. Bunu sizin sayenizde ve Güney Koreli dostlarımız sayesinde başardık. Açık veriyi en hızlı kullanan, en hızlı dünya ile paylaşan ve açık verideki veri koordinasyon merkezini oluşturan bir belediyeyiz. Bu uygulamanın şu anda Türkiye’nin hiçbir belediyesinde yok” şeklinde konuştu. “Veri üretmek kadar veriyi koordine etmek de önemli” Şahin, 21. yüzyılın veri yüzyılı olduğunu ifade ederek, “Veri üretmek kadar veriyi koordine etmek ve şehrin sorunlarında kullanmak da bir o kadar önemli. Bu işi çok iyi başaran Güney Kore ile yaklaşık bir yıldır çalışıyoruz. Bu çalışmanın sonunda bugün gördüğünüz, Veri Koordinasyon Merkezi’ni açtık. Açık veriyiz. Açık veriyi diğer şehirlerle paylaşıyoruz. Tabi bu noktada Veri Koordinasyon Merkezi çok önemli. Bu yapıyı kurmamış olsaydık, verileri konuşturmamış olsaydınız, bunu başaramazdınız. Bugün itibariyle biz, zabıtadan itfaiyeye hafriyattan diğer bütün birimlere kadar koordinasyon sağlanması üzerine bir bağlantı sistemi oluşturduk. Örneğin, bir yangın çıktığı zaman çok hızlı ulaşmanız gerekiyor. Bu yönde şehrin coğrafi bilgi sistemiyle birlikte bu oluşturduğumuz akıllı altyapı bizi çok daha hızlı ilgili bölgeye müdahale etme fırsatı sağlıyor” dedi. “Gaziantep Büyükşehir’in nihai desteği ile projenin başarılı olacağı şüphesiz” Samsung SDS Proje Yöneticisi Jeon Wootaek ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile yollarının 2020 yılında kesiştiğini kaydederek, “Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Samsung iş birliği, 2020 yılında bir danışma master planı üzerinden hazırlanan genel bir fizibiliteyle başladı. Bu bahsettiğimiz fizibilite çalışmasını başarılı bir şekilde tamamladık. 2021 yılında ise bu fizibilite raporunun hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Proje esnasında tabi bazı zorlukları da tecrübe ettik. Ama Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin aktif desteği sayesinde projenin nihai sonucunun başarılı olacağından hiç şüphemiz yok. Bu projenin sonuç almasına çok az kalsa da ben bu projenin Gaziantep’i akıllı şehir yapma yolunda önemli bir seviyeye taşıyacağını düşünüyorum. Bunu söylememin sebebi Gaziantep, hali hazırda birbirinden bağımsız olarak akıllı şehirler çözümlerini sağlıyordu. Ama bu entegre operasyon sistemi sayesinde her birini bir çatı altında toplayıp gerçekleştirme fırsatına kavuşacak” diye konuştu. GAP nedir? Güneydoğu Anadolu Projesi amaçları? Güneydoğu Anadolu Projesi nedir? Güneydoğu Anadolu Projesi amacı? Güneydoğu Anadolu Projesi nedir kısaca?Bölgesel kalkınma projeleri? GAP Projesi bitti mi? GAP projesi ne zaman başladı? GAP Projesi Finansmanı nerden sağlandı? GAP’ı kim yaptı? GAP’ın finans kaynakları nereden sağlandı? GAP’ın Temel hedefi Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının gelir düzeyi ve hayat standardını yükselterek, bu bölge ile diğer bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkanlarını artırarak, sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi milli kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak olan GAP, çok sektörlü, entegre ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışı ile ele alınan bir bölgesel kalkınma projesidir. Proje alanı Fırat ve Dicle havzaları ile yukarı Mezopotamya ovalarında yer alan 9 ili kapsamaktadır. Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak 1970’lerde Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki sulama ve hidroelektrik amaçlı projeler olarak planlanan GAP, 1980’lerde çok sektörlü, sosyo-ekonomik bir bölgesel kalkınma programına dönüştürülmüştür. Kalkınma programı, sulama, hidroelektrik, enerji, tarım, kırsal ve kentsel altyapı, ormancılık, eğitim ve sağlık gibi sektörleri kapsamaktadır. Su kaynakları programı 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve 1. 7 milyon hektar alanda sulama sistemleri yapımını öngörmektedir. Toplam maliyeti 32 milyar ABD doları olan Proje’nin, Enerji santrallerinin toplam kurulu gücü 7476 MW olup yılda 27 milyar kilowatsaat enerji üretimi öngörülmektedir. Proje, gelecek kuşaklar için kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratılmasını amaçlayan sürdürülebilir insani kalkınma felsefesi üzerine kurulmuştur; kalkınmada adalet, katılımcılık, çevre korunması, istihdam, mekansal planlama ve alt yapı geliştirilmesi GAP’ın temel stratejileridir. GAP BÖLGESİ’NİN SOSYO-EKONOMİK ÖZELLİKLERİ YÜZÖLÇÜMÜ VE NÜFUSU Yüzölçüm Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini içine alan GAP Bölgesi toplam ülke yüzölçümünün % 9. 7’sine tekabül eden 75. 358 km2’lik bir alana sahiptir. Nüfus 1997 Yılı Nüfus Tespiti kesin sonuçlarına göre; 62. 865. 574 kişi olan ülke toplam nüfusunun % 9. 7’sine tekabül eden GAP Bölgesi nüfusu 6. 128. 973 kişi olup, bu nüfusun % 64’ü kentlerde % 36’sı kırsal alanlarda yaşamaktadır. 1990-1997 döneminde nüfus artış hızı Bölge’de % 2. 5, ülke genelinde ise % 1. 5 olarak gerçekleşmiştir. Ülke ve Bölge düzeyinde kentsel ve kırsal alanlardaki nüfus artış hızlarına bakıldığında, Bölge’de kentsel nüfus artış hızının % 4. 6 olduğu görülmektedir. Bu değer, ülke genelinde kentsel nüfus artış hızı % 2. 9’un oldukça üzerindedir. Kırsal alandaki nüfus artış hızında ise hem Bölge hem de ülke genelinde azalma sözkonusudur. Ancak, nisbi bir azalmayı gösteren bu değer Bölge için % -0. 5, ülke için % -0. 7’dir. Bu oranlara Türkiye’de kırsal alanlarda meydana gelen nüfus azalış hızının Bölge’ye göre daha yüksek olduğunu işaret etmektedir. 1990 yılı itibariyle Bölge toplam nüfusu içinde % 56’lık paya sahip olan kent nüfusu 1997 yılında % 64’e çıkarken, kırsal alan nüfusu % 44’ten % 36’ya düşmektedir. GAP Bölgesi’nde kentsel nüfustaki bu yüksek artış hızı sadece mevcut ve yetersiz düzeydeki kentsel altyapı hizmetlerinin daha da yetersiz hale gelmesini değil, aynı zamanda gerekli önlemler alınmadığı takdirde giderek artan oranlarda istihdam sorununu da beraberinde getirecektir. GAP’TA TEMEL BÜYÜKLÜKLER Proje tamamlandığında, beraberce yılda toplam 50 milyar metreküpten fazla su akıtan Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki tesislerle, Türkiye toplam su potansiyelinin %28’i kontrol altına alınacak, Çukurova’nın 4. 5 katı olan 1. 7 milyon hektarın üzerinde arazinin sulanması ve 7460 megavatın üzerinde kurulu güç kapasitesiyle yılda 27 milyar kilovat saatlik hidroelektrik enerjisi üretilmesi sağlanacaktır. Planlanan toplam sulama alanı, Türkiye’de ekonomik olarak sulanabilir toplam alanın %20’sine ve toplam yıllık elektrik üretimi, Türkiye’de ekonomik olarak gerçekleştirilebilir elektrik enerjisi potansiyelinin %22’sine eşdeğerdir. GAP enerji programının tamamıyla uygulanması sonucunda üretilecek enerji 1988 yılında Türkiye’de elde edilen toplam hidroelektrik enerjisine eşit olacaktır. Karakaya ve Atatürk barajları, ülkemiz enterkonnekte sistemine giren enerjinin önemli bir bölümünü sağlamaktadır. 1997 yılı Temmuz sonu itibariyle bu iki barajdan elde edilen elektrik enerjisi arzı, 166 milyar kilovat saate ulaşmıştır. Üretim değeri olarak yaklaşık 7. 8 milyar dolara eşittir ve Türkiye’nin toplam hidrolik enerji üretiminin de yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Ülkemiz, toplam enerji üretiminde termik-hidrolik GAP’ın payı ise %20’dir. Sözkonusu barajlardan sağlanan toplam enerjinin, 28 milyon ton fueloil veya 23 milyon metreküp doğalgaza eşdeğer olduğu göz önüne alınırsa; ülke ekonomisine katkısının önemi daha iyi anlaşılacaktır. Türkiye’nin bölgesel kalkınmaya yönelik en büyük yatırımı olan GAP’ın sulama projeleri tamamlandığında ise, Türkiye’de şimdiye kadar devlet eliyle gerçekleştirilen sulama alanına eşit bir alan daha sulu tarıma açılmış olacaktır. Böylece GAP’ın meydana getireceği yüksek tarım ve sanayi potansiyeli, Bölge’de ekonomik hasılayı 4. 5 misli artıracak, nüfusu 9-10 milyona ulaşacak Bölge halkının yaklaşık 3. 5 milyonuna iş imkanı yaratacaktır. Ayrıca sulanan alanlardaki artışlara bağlı olarak buğday üretiminde %90, arpa üretiminde %43, pamuk üretiminde %600, domates üretiminde %700, mercimek üretiminde %250, sebze üretiminde %167 oranında artış olacağı tahmin edilmektedir. Halihazırda, tüm GAP Bölgesi’nde DSİ Genel Müdürlüğü’nce inşa edilen sulama şebekeleri vasıtasıyla 154. 080 hektar alan sulanmakta ve Türkiye kütlü pamuk üretiminin yaklaşık % 38’i DSİ, KHGM ve halk sulamaları buradan sağlanmaktadır. GAP Master Planı’nın baz alındığı 1985 yılı itibariyle, kişi başına Gayrisafi Bölgesel Hasıla GSBH, Türkiye’nin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın GSYİH % 47’si kadardır. GAP Master Planı projeksiyonlarında GAP GSBH’nin yılda % 7. 7 oranında artması, sektörler itibariyle bu artışın aşağıdaki oranlarda gerçekleşmesi öngörülmektedir. 1987 yılı sabit üretici fiyatlarıyla Gayrisafi Bölgesel Hasılanın yılda % 7. 7 Tarım sektörünün yılda % 4. 9 Sanayi sektörünün yılda % 10. 0İnşaat sektörünün yılda % 6. 6 Hizmetler sektörünün ise yılda % 9. 0 Bölge ekonomik yapısındaki değişimle, tarım payı itibariyle % 40’dan % 23’e gerilerken, sanayi % 15’den % 24’e, hizmetler % 44’den % 53’e yükselecektir. Kişi başına gayrisafi bölgesel hasıla ise, 1997 yılı fiyatlarıyla yaklaşık iki kat artarak 235 milyon TL’sına ulaşacaktır. GAP Master Planında 2005 yılına kadar olan sürede Bölge Nüfusunun % 3. 9, istihdamın da % 4. 0 oranında büyüyeceği tahmin edilmiştir. GAP GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ’NİN SOSYO-EKONOMİK YAPISINI NASIL DEĞİŞTİRECEK?MASTER PLANA GÖRE GAP’TA EKONOMİK YAPI DEĞİŞİMİ GAP Master Planı2005 hedef yılı itibariyle, ulaşılacak temel ekonomik büyüklük olarak Gayri Safi Bölgesel Hasıla GSBH’yı Tarım SanayiHizmetler Sektörleri kompozisyonu itibariyle belirlemiş ve başlangıç yılı 1985 yılına göre ekonomik yapıdaki değişimi aşağıda yüzdeler olarak göstermiştir. SEKTÖRLER1985 Yılı2005 Yılı Tarım40 %23 %Sanayi16 %24 %Hizmetler44 %53 %Gayri Safi Bölgesel Hasıla GSBH100 %100 %GSBH Gelişme Endeksi100445 GSBH gelişme endeksinin dönem boyunca yaklaşık 4. 5 kat artması öngörülmüştür. Bu süre içinde tarımın, bölgesel ekonomi içindeki payının yüzde 40’tan yüzde 23’e inmesi, ağırlıklı bir şekilde tarımsal sanayinin yüzde 16’dan yüzde 24’e çıkması ve hizmetler kesimi payının da yüzde 44’ten yüzde 53’e çıkması öngörülmüştür. GAP ekonomisine bu göstergelerle bakıldığında hedef yıl itibariyle verimli istihdam ve nüfus artışına rağmen fert başına düşen reel gelir artışı ile birlikte ekonomi kendi kendine büyüme sürecine ulaşmış olmaktadır. GAP’IN FİNANSAL DURUMU Toplam yatırım ihtiyacı 7 katrilyon 224 trilyon 452 milyar TL 32 milyar ABD Doları eşdeğeri olan Güneydoğu Anadolu Projesi için, 1998 yılı sonuna kadar 3 katrilyon 094 milyar TL 13. 7 milyar ABD Doları eşdeğeri harcama yapılmış ve nakdi gerçekleşme % 42. 8 düzeyine ulaşmış bulunmaktadır. GAP kapsamındaki muhtelif projeler barajlar, hidroelektrik santralleri, içme suyu projeleri, sağlık projesi, tarımsal yayım ve araştırma uygulamaları projesi vb. için sağlanan ve aşağıda dökümü verilen 2. 1 milyar ABD Doları’na tekabül eden dış kredi de yapılan harcamalar içinde yer almaktadır. Bu kapsam içinde yer alan ve anahtar teslimi esasına göre gerçekleştirilmekte olan Karkamış Barajı ve HES’in 192 milyar ABD Doları tutarındaki yatırım maliyetinin tamamı Avusturya Konsorsiyumu tarafından finanse edilmektedir. Ayrıca, Yap-İşlet-Devret BOT modeli ile gerçekleştirilmekte olan Birecik Barajı için 1. 5 milyar ABD Doları eşdeğeri dış finansman katkısı sağlanmış bulunmaktadır. Dış finansman kaynakları ve sağlanan kredi miktarı aşağıda gösterilmektedir. Milyon $ABD Exim Bank111İsviçre Ticari467İsviçre-Alman Ticari782Avrupa Yatırım Bankası104Dünya Bankası120A. K. S. K. F. *183İtalyan Hükümet Kredisi85Fransa Hükümet Kredisi33Almanya Hükümet Kredisi15Avusturya Hükümet Kredisi200TOPLAM 2. 100 * Avrupa Konseyi Sosyal Kalkınma Fonu 1998 Yılı Yatırım Programı’nda Güneydoğu Anadolu Projesi’ne, ekonomik sektörlerde tarım, madencilik, enerji, ulaştırma, turizm yaklaşık 125 triyon TL ve sosyal sektörlerde de konut, eğitim, sağlık, belediye altyapıları ve diğer kamu hizmetleri yaklaşık 44 trilyon TL olmak üzere toplam 169 trilyon TL’lik yatırım ödeneği tahsis edilmiştir. TABLO 1 GAP Proje Maliyeti ve Sektörel Nakdi Gerçekleşme 1998 Yılı Fiyatlarıyla, Milyar TL SEKTÖRLERTOPLAM MALİYET İHTİYAÇ1998 YILI SONUNA KADAR HARCAMA KÜM. YATIRIMNAKDİ GERÇEKLEŞME %Tarım2. 186. 582260. 51211. 9Enerji2. 323. 0591. 720. 77474. 1Madencilik167. 690163. 55697. 5İmalat322. 824130. 46740. 4Ulaştırma+ Haberleşme1. 599. 313476. 52529. 8Turizm12. 1412. 95224. 3Konut69. 88323. 93234. 2Eğitim143. 97989. 07261. 9Sağlık47. 66145. 93596. 4Diğer Kamu Hizmetleri351. 320180. 37051. 3TOPLAM7. 224. 4523. 094. 09542. 8 NOT 1998 yılı sabit fiyatları, Devlet Planlama Teşkilatı’nın açıkladığı 1997 yılı deflatörü kullanılarak bulunmuştur. TABLO 2 GAP’a Yapılan Yatırım Tahsislerinin 1998 Yılı Sabit Fiyatları ile Karşılaştırmalı Gelişimi 1998 Yılı Fiyatlarıyla, Milyar TL NOT Mahalli İdare yatırımları dahil değildir. KAYNAK GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 1998 Yılı Program Çalışmaları GAP’a ayrılan kamu yatırım tahsisleri, yukarıda görüldüğü gibi 1990 yılından 1995 yılına kadar bir düşüş trendi göstermiş; ancak son yıllarda başlayan artış ile 1998’de % 32. 6 düzeyine yükselmiştir. GAP’IN FİNANSMAN KAYNAKLARI İç Kaynaklar 5. 490 % 76 trilyon TL Dış Kaynaklar 1. 734 % 24 trilyon TL Toplam Yatırım İhtiyacı 7. 224 % 100 trilyon TL GAP’ın toplam finansman ihtiyacının 1 katrilyon 734 trilyon TL 7. 7 milyar ABD Doları eşdeğeri tutarındaki tahmini dış para gereksinimi çeşitli krediler şeklinde dış kaynaklardan, geri kalanı ise genel bütçe ve bütçe dışı tahsislerle iç kaynaklardan karşılanmaktadır. GAP’IN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 1995 ÇEVRE KOMİSYONU GAP VE ÇEVRE OTURUMU’ndan OTURUM BAŞKANI- Şimdi de Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Servet Bey’i kürsüye davet ediyorum, buyrun. DR. SERVET ERBAŞI Sağlık Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü- Güneydoğu Anadolu Projesi ve suyla bulaşan hastalıklar, paraziter hastalıklar konusunda konuşmak istiyorum. Suyla bulaşan hastalıklar, paraziter hastalıkların yeryüzündeki dağılışında çeşitli faktörler bilindiği gibi rol oynamaktadır. Bu faktörlerin başlıcaları ısı, nem oranı, rakım, flora, rezervuar, arakonak veya vektör olan canlıların dağılışı, toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri ve toplumun sosyo-ekonomik durumu, yaşama ve bazı alışkanlıkları ve kültür düzeyleri sayılabilir. Güneydoğu Anadolu Projesi’nin hedeflerinden birisi de, bilindiği gibi sulu tarıma geçiştir. Mevcut ovalarda sulu tarıma geçiş sonucu olarak, bölgedeki nüfus yoğunluğunun artışıyla birlikte floranın değişimi, çeşitlenmesi ve artışının yanında parazitlerin rezervuar, arakonak, vektör olan canlı türlerinde, rutubetteki yükselme nedeniyle artış, sivrisinek, yumuşakçalar, karasinek, tatarcık ve başkaları paraziter hastalıkların yaygınlaşmasına neden olacaktır. Bölgenin dahil olduğu iklim kuşağı nazari dikkate alındığında sıtma, kalazar, şark çıbanı, kancalı kurt Ancylostomiasis-Necatoriasis ve solucanlar; Schistosomiasis ve tek hücreli hayvansal paraziter hastalıklarda schistosomiasis, Grandiasis, Amibiasis artış beklenecektir. Projenin gerçekleştirilmesinden sonra ortaya çıkabilecek enfeksiyon ve enfeksiyonlara karşı bölge halkını koruyabilmek için düşünülen önlemler kısa olarak şu şekilde sıralanabilir Birincisi, bölgeye merkezî konumda olabilecek bir ilimizde, örneğin Şanlıurfa’ya veya başka bir yere 50 ile 100 yatak kapasitesinde araştırma laboratuvarı da içeren, “Tropikal Hastalıklar Hastanesi ve Enstitüsü” kurmayı düşünmekteyiz. İkincisi, bölgede mevcut ve kurulacak olan tıp fakülteleri bünyelerinde “Paraziter Hastalıklar Bilim Dalı” kurulabilir veya mevcutları geliştirilebilir. Üçüncüsü, halkın sağlık konularında duyarlılığını artırabilmek ve bilinçlendirebilmek yönünde, başta GAP Televizyonu olmak üzere bölgesel özel iletişim araçlarına büyük görevler düşecek kanısındayız. Dördüncüsü, bölgenin nüfus yoğunluğunun hızla ve büyük oranda artacağı göz önünde tutularak il ve ilçe merkezleri ve diğer yerleşim birimlerinde kanalizasyon altyapılarının yeniden ele alınarak sektörler arası koordinasyonla şimdiden planlanması gerekir. Buna ilâve olarak, kullanılmış ve kirlenmiş suların enfeksiyon kaynağı olmasını engellemek yönünden, konu ile ilgili kamu kuruluşlarının gerektiğinde arıtma üniteleri planlaması yapmaları gerekecektir. Son olarak, bölgede mevcut sağlık altyapısının güçlendirilmesi yönünden Güneydoğu ve mücavir Doğu illeri, toplam 16 il –bu son zamanda daha da arttı kanısındayım- sağlık projesi çalışmaları Bakanlığımızca başlatılmıştır. Bu arada ülkemizdeki mevcut tıp öğretimi ve eğitimi nedeniyle genelde paraziter hastalıklarla uğraşan mikrobiyolog ve bulaşıcı hastalıklar uzmanları, eğitim hastanelerinde ve tıp fakültelerinde yetiştirilmektedir. Ayrıca, mevcut tıp eğitimimiz gereği iç hastalıkları uzmanları ve çocuk hastalıkları uzmanları da gerek tanı ve gerek tedavi aşamasında konu ile direkt klinisyen olarak ilgilidir. Sözlerimi bitirirken şunu arz etmek isterim Sayın Hocama ve sizlere. Bölgenin ihmal edilmeyecek bir sağlık altyapısı mevcuttur. Önemli olan, bu altyapıdan azami derecede istifade etme yollarına gidilebilmesidir ve gereken takviyelerin yapılmasıdır. İkincisi, çok fazla telaşlanmaya da lüzum yok; bizim bilgilerimize göre, GAP’la ilgili Devlet Bakanlığı’nın bize verdiği bilgilere göre 1993’ten itibaren ovalara su verilmesi başlayacaktır. Ama, yüzde olarak nazari dikkate alınırsa, zannediyorum sizler daha iyi bileceksiniz, yüzde 2-3’lük bir sulama şeklinde başlayacak ve her şey normal gittiği takdirde 2006 yılında ideal seviyesine gelecektir. Bugünden sektörler arası gerekli plan ve projeler gerçekleştirilirse, öyle çok fazla da sağlık yönünden telaşlanacak bir durum yoktur ve bunu sizlere madde madde kısa olarak arz etmeye çalıştığım projeler çok çabuk da gerçekleşebilir ve herhangi bir sürpriz sağlık problemiyle çok yakın bir gelecekte karşılaşılmaz kanısındayım. Beni dinlediğiniz ve bana bu fırsatı verdiğiniz için hepinize teşekkür eder, saygılarımı sunarım. KAYNAKÇA İnternet 1998-2000GAP’ın Sahipleri – Mehmet Turgut 1995G 945 GAP ve Çevre – ÇED Raporu 1993Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı – Özel İhtisas Komisyonu Raporu 1998DPT-KÖY Raporu 1995

gaziantep güney şehir projesi ne zaman başlayacak