a6urfBm. Siz uykudayken beyninize elektrik akımı uygulanması kulağa pek hoş gelmeyebilir, ama Almanya'da yapılan çalışmaya göre doğal beyin dalgalarının dışarıdan verilen hafif 'teşvik' ile arttırılması belleğinizi kayda değer ölçüde geliştiriyor. Dr. Pınar Uysal Onganer Uykunun nedeni ve fonksiyonu hâlã bilinmese de hafıza ile ilişkisi bugüne dek yapılan pek çok çalışma ile kanıtlandı. Örneğin, yeni öğrenilen birşeyin hemen ardından, biraz kestirildiği takdirde, bilgi, uyanık kalmaya oranla daha iyi hatırlanıyor. Almanya'da, Lübeck Üniversitesi'nde araştırmalarını sürdüren Jan Born ve ekibi bunun nedenini buldu. Bir teoriye göre, beyin kimyasallarının bir diğer deyişle nöro-modülatörlerin seviyesi uyku süresince hafızayı etkiliyor. Ancak Born ve ekibi bu teoriye karşın, bellekteki değişimden beyindeki elektriksel aktivite salınımlarının osilasyonun sorumlu olabileceğini düşünmüşler. Bu hipotezi ispatlamak için, uykunun hangi aşamasının hafızanın güçlenmesine katkısı olabileceğini test ettiler ve derin uyku süresince uyguladıkları zayıf elektrik akımı ile beyin aktivitesini teşvik ettiler. Gece boyunca, uykumuzun farklı fazlarında, farklı aralıklarla sözü edilen elektriksel aktivite osilasyonları kendiliğinden doğal olarak meydana gelir. Uykunun bölümlerinden biri olan REM rapid eye movement boyunca osilasyonların en hızlı, derin uyku fazında ise en yavaş oldukları saptandı. "Uyku sırasında, yavaş salınımları arttırmakla, ilk kez yavaş salınımların belleğin gelişmesinin nedeni olduğunu gösterdik' diyor Dr. Born. Çalışmanın sonuçları ve ayrıntıları Nature1,2 dergisinde yayımlandı. Born ve ekibi 13 tane tıp öğrencisine, uyumadan hemen önce, birbiri ile bağlantılı kuş ve hava gibi 46 çift sözcük ezberletmiş. Dört elektrot, gönüllü öğrencilerin kafasına yerleştirilmiş. Ardından, yavaş salınımlı uyku fazına geçildiğinde, araştırmacılar, 5 dakikalık 5 periyotluk dilimler halinde zayıf elektrik akımı uygulamış. Öğrenciler, sabaha dek rahatsız edilmeden uyuduktan sonra bir gece önceki sözcükleri içeren teste tutuldu. Beyin stimülasyonu uygulanmayan kontrol grubu uykuya dalmadan önce ortalama 37,4 kelime; uykudan sonra ise 39,5 kelime hatırlarken, deney grubu ise uykudan önce ortalama 36,5 kelime hatırlayabilirken, ertesi sabah, bu sayı 41,2 kelimeye kadar çıkmış. Araştırmacılar hızlı osilasyon uyguladıklarında veya yavaş osilasyonu uykunun diğer fazlarında ya da son döneminde uyguladıklarında hiçbir değişiklik saptayamamış. Belirtmekte fayda var ki, uygulanan 'tedavi/yöntem' sadece kelimelerin hatırlanmasına yani sözel belleğin gelişmesine yardımcı olmuş. Peki, bu sistemin mekanizması ne olabilir? Yavaş osilasyonlar, uyku boyunca, beyinde yeni yaşanan olayların bir çeşit yeniden görüntülenmesine neden oluyor. Böylece sinir hücrelerindeki hücre-içi sinyaller aktive ediliyor ve diğer sinir hücreleri ile olan bağlantılar güçleniyor. Birleşik Krallıklar'da bulunan Surrey Üniversitesi 'Uyku Araştırmaları Merkezi' çalışanlarından, Dr. Derk-Jan Dijk ise bu yöntemi kendi kendimize -gelecekte dahi- uygulayamayacağımız görüşünde. Uyku uzmanı Dr. Derk-Jan Dijk, uzun süreli etkilerin ve/veya olası yan etkilerin iyice incelenmesi gerektiğini savunuyor. Elektrik akımı tedavisi hâlâ bazı psikiyatrik hastalıkların iyileştirilmesi için kullanılıyor. Bazı depresyon hastalarının, manyetik alan uygulanması ile beyinde elektromanyetik akım meydana getirilmesi esasına dayanan 'transkraniyal manyetik stimülasyon' tedavisinden yararlandıkları bilinmekte. Born ve ekibi, kendi bulgularının da yakın gelecekte, tedavi amaçlı kullanılabileceğini düşünüyor. Her ne kadar şu an için 'rüya' olsa da, belki bir gün doktorlar beynimizdeki bu doğal salınımları stimüle ederek uyku bozukluklarını, depresyonu tedavi edebilirler, kim bilir yaşlanmayı bile durdurabilir. Her önemli karardan önce bana 'sleep on it üzerine uyu' diyen eski patronum galiba haklı! Kaynaklar 1. Marshall L, Helgadottir H, Molle M, Born J. Boosting slow oscillations during sleep potentiates memory. Nature. 2006 Nov 5. Epub ahead of print. 2. Smith K. Power up your memory bank. Nature. 2006; 133. KAYNAK // Yayınlanma Tarihi 01 Ocak 2000 Cumartesi, 0000
Bu yazıda sağlıklı ve sürdürülebilir kilo kaybı için uyku düzeninizin kilo vermenize nasıl bir katkısı olabileceği ile ilgili araştırmalardan SU AĞIRLIĞIKilonuzu sabah akşam takip ettiyseniz kilonuzun sabahları, günün ilerleyen saatlerinden biraz daha az olduğunu fark etmişsinizdir. Ancak sabahları gördüğünüz düşük rakamlar yağ kaybının bir sonucu gibi algılanmamalıdır. Sabahları gördüğünüz kilo inişi daha çok su kaybına biz uyurken de vücudumuzda metabolik süreçler devam etmekte, organlarımız çalışmakta ve elbette kalori yakımı da devam etmektedir. Ama sabah gördüğümüz kilo farkının sebebi daha çok nefes ve terle kaybettiğimiz sudan kaynaklanmaktadır. Vücudumuzun büyük bir kısmının % 55–75 sudan oluştuğunu düşünürsek, kaybedilen suyun tartıya çok çabuk yansımasını da normal tahminlere göre, geceleyin gerçekleşen kilo kaybının % 80'inden fazlası su kaybına bağlı olabilir. Bununla birlikte uyurken ne kadar kilo kaybettiğiniz vücut kompozisyonunuza ve metabolizma hızınıza bağlı olarak KALİTESİ VE SÜRESİEn etkili kilo verme stratejilerinin birçoğu sadece diyet ve egzersiz üzerine odaklanmakla birlikte, yeni yapılan araştırmalar uykunuzun nitelik ve niceliğinin, vücudunuzun kilosunu düzenleme becerisinde de büyük bir rol oynayabileceğini yaşları arasındaki yetişkinlerde yapılan bir çalışmada, gece ortalama olarak 5-8 saat uyuyanların, günde 7-8 saat uyuyanlara kıyasla, obezite geliştirme ihtimalinin 3 kat daha fazla olduğu bulunmuştur. Bu nedenle, kilo vermeyi planlıyorsanız yeterli uyumaya öncelik vermeniz faydalı ALIŞKANLIKLARI AÇLIK HORMONLARINI ETKİLEYEBİLİRUyku ve vücut ağırlığı arasındaki ilişki, uyku yetersizliğinin vücudunuzun açlık hormonları üretimini nasıl etkilediği ile ve ghrelin, açlık ve doygunluk hissini düzenleyen hormonlardır. Leptin yağ hücreleri tarafından salınır ve iştahı bastırmak için çalışır; ghrelin ise mide tarafından salınır ve kendinizi aç hissetmenizi sağlar. Bu hormonlar daha fazla enerjiye ihtiyacınız olduğunu ve yeterince kalori tükettiğinizi size bildirmek için birlikte çalışırlar. Bununla birlikte, yapılan bazı araştırmalar uykusuzluğun iki hormonun dengesini bozabileceğini sağlıklı erkek ile yapılan küçük bir çalışmada, uyku yetersizliğinin dolaşımdaki leptini %18 azalttığı ve ghrelin üretimini % 28 artırdığı, iştahta % 23 artışa yol açtığı bazı çalışmalar kişilerin uykusuz kaldıklarında kalorisi yoğun ve lezzetli yiyecekleri tatlı ve tuzlu atıştırmalıklar gibi daha fazla tükettiğini göstermektedir. Yetersiz uyku nedeniyle ortaya çıkan hormon üretiminde ve iştahın yükselmesiyle meydana gelen değişiklikler bir araya gelince kilo artışı da kaçınılmaz de bu faktörler arasındaki ilişki net değildir. Güvenli ve sürdürülebilir kilo kaybını gerçekleştirebilmek için dengeli bir diyet ve egzersiz planı ile sağlıklı uyku düzeninin nasıl etkili olabildiğini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç ÖNCEKİ RUTİNİNİZİ İYİLEŞTİRMEK FAYDALI OLABİLİRSağlıklı bir yatma zamanı rutini yakalamak ve rahatlatıcı bir ortam yaratmak, uykunuzun kalitesini artırmanıza yardımcı olabilir. Bunun için neler yapabilirsiniz?- Belli bir programa bağlı kalınGünümüzde gece yatarken bile elimizde telefonlar ile sosyal medya ve e-posta takibi gibi artan verimlilik talebiyle birlikte sürekli bir bilgi ve faaliyet akışı, uyku programının uygulanmasını zorlaştırıyor. Belli bir programa bağlı kalarak uyku düzeninizi daha verimli hale düzeninin bozulması, sirkadiyen ritim bozukluğu ve uyku kalitesinin toplam uyku süresine bakılmaksızın düşüşüne bağlıdır. Bu nedenle, yatma vaktini ayarlamak ve buna bağlı kalmak hafta sonları dahil uyku kalitenizi artırmanın basit ve etkili bir yolu Gevşeme teknikleri kullanınHer gece aynı saatte yatmak için çaba harcıyor olsanız bile uykuya dalmakta zorlanabilirsiniz. Uykuya dalmanıza yardımcı olacak bazı basit öneriler• Meditasyon yapmak• Bir fincan papatya çayı içmek• Yatıştırıcı müzikler dinlemek• Derin nefes egzersizleri yapmak• Aromaterapiyi keşfetmekKafanızdaki düşünceleri susturmanın zor olduğunu düşünüyorsanız, yatmadan önce beyninizi sakinleştirmek ve uykuya hazırlamak için bu tekniklerden birini veya birkaçını kullanarak yatma ritüelini oluşturmaya Işıkları söndürünMelatonin, uyku vakti geldiğinde vücudunuza komut vererek uyku-uyanıklık döngüsünü düzenlemeye yardımcı olan bir ürettiği melatonin miktarı ışığa maruz kalmaktan büyük ölçüde etkilenmektedir. Özellikle güneşten, cihazlardan, floresan lambalardan gelen mavi ışık, melatonin üretimini oldukça engeller. Bilgisayar monitörleri, televizyonlar ve akıllı telefonlar mavi ışığa maruz kalmaya önemli ölçüde katkıda bulunur, bu nedenle yatmadan önce bu cihazları kullanmaktan kaçınmayı deneyebilirsiniz. Bunun yerine, kitap okumayı veya dinlendirici müzik dinlemeyi tercih edin. Yatmadan bir ya da iki saat önce evinizdeki ışıkları kısarak vücudunuzun melatonin üretimini destekleyebilir, uykuya daha iyi hazırlanmasına yardımcı Sıcaklığı düşürmekYatak odanızdaki sıcaklık uyku kalitenizi etkileyebilir. Vücut ısınız uykuya geçiş hazırlığında doğal olarak azalır ve uyanma zamanında da artar. Odanız çok sıcaksa, vücut ısınızın düşmesi zorlaşabilir ve bu yüzden de uykuya dalmanız veya uykuda kalmanız zorlaşabilir. Bazı araştırmalar uykuyu desteklemek için ideal oda sıcaklığının 19-21 ° C olduğunu odanızdaki sıcaklığı kontrol edebiliyorsanız, uyku kalitenizi artırmak için oda sıcaklığınızı birkaç derece daha aşağı düşürmeyi olarak; amacınız sürdürülebilir bir şekilde kilo vermek ise sağlıklı uyku alışkanlığını, dengeli bir beslenme programı ve egzersiz rutini ile birleştirmeye Aile Özel
Okuma Süresi 8 dakika “Bebek gibi uyudum” İfadesi Sık sık şu soruyu soruyoruz “Bebeğim uyumuyor, ne yapabilirim?” Bu sorunun ardından veya önüne genellikle şu soru gelir “Bebeğimin ne kadar uykuya ihtiyacı var?” İkisine de cevap verelim. Bebek gibi uyudum” diye bir tabir var ve yeni doğan bebek sık sık uyandığı için yeni doğmuş gibi uyumanın ilginç olmaktan uzak olduğunu söyleyenler var. Hatta bazıları bu şekilde uyuduğunu iddia eden kişiyi “muhtemelen bir genç gibi uyuduğunuzu söylüyorsunuz” diyerek düzeltecek kadar ileri gidiyor. Bu ifadelerin iyi mi kötü mü olduğu konusunda bir tartışma başlatmadan, bir bebeğin anne-babasına şu önemli soruyu sormayı hak ediyorlar Bebeğimin ne kadar uykuya ihtiyacı var mı? “Bebek gibi uyudum” diye bir tabir var ve yeni doğan bebek sık sık uyandığı için yeni doğmuş gibi uyumanın ilginç olmaktan uzak olduğunu söyleyenler var. Hatta bazıları bu şekilde uyuduğunu iddia eden kişiyi “muhtemelen bir genç gibi uyuduğunuzu söylüyorsunuz” diyerek düzeltecek kadar ileri gidiyor. Bu ifadelerin iyi mi kötü mü olduğu konusunda bir tartışma başlatmadan, bir bebeğin anne-babasına şu önemli soruyu sormayı hak ediyorlar Bebeğimin ne kadar uykuya ihtiyacı var? Uyku Tıbbı Akademisi AASM, yaş kategorisine göre resmi tavsiyeler sunar, ancak bu Amerikan kuruluşu, bunları vermeden önce, 4 aylıktan küçük çocuklar için dalgalanmalar ve kesin veri eksikliği nedeniyle tavsiye vermekten kaçındığını açıklar. Bununla birlikte, diğer yaş grupları için bilgiler ilginçtir. Yaş Grubuna Göre Optimal Sağlık için Uyku Miktarı Önerileri 4 ila 12 Aylık Bebekler Optimal sağlık için bebekler her 24 saatlik dönemde 12 ila 16 saat uyumalıdır. Bu uyku miktarının şekerlemeleri içerdiğini unutmayın. 12 ila 24 Aylık Bebekler 1 ila 2 yaş En iyi sağlık için bebekler 24 saatlik bir süre içinde 11 ila 14 saat uyumalıdır. Bu uyku miktarının şekerlemeleri içerdiğini unutmayın. 3 ila 5 Yaş Arası Çocuklar Optimal sağlık için 24 saatlik bir süre içinde 10 ila 13 saat uyumalıdırlar. Bu uyku miktarının şekerlemeleri içerdiğini unutmayın. 6 ila 12 Yaş Arası Çocuklar Optimal sağlık için 24 saatlik bir süre içinde 9 ila 12 saat uyumalıdırlar. 13 ila 18 Yaş Arası Ergenler Sağlıklarını optimize etmek için 24 saatlik bir süre içinde 8 ila 10 saat uyumalıdırlar. Açıkçası, bebekler ve küçük çocuklar, gece saatlerine ek olarak birden fazla seansta uyurken, daha büyük çocuklar ve gençlerin kestirme olasılığı daha düşüktür. Yeterli Uyku Almanın Sağlığa Faydaları Nelerdir? İyi bir uyku almak bebeğe aşağıdaki şekillerde yardımcı olacaktır. Geliştirilmiş dikkat Bir bütün olarak iyileştirilmiş davranış Geliştirilmiş öğrenme Geliştirilmiş bellek Duyguların iyileştirilmiş yönetimi Fiziksel ve zihinsel sağlık yoluyla iyileştirilmiş yaşam kalitesi Uyku Eksikliği ile İlişkili Sağlık Riskleri Nelerdir? Tersine, bebek yeterince uyumuyorsa, aşağıdakiler gibi bazı problemlerin riskini artırır. Dikkat eksikliğinden kaynaklanan kazalar Bu uyku eksikliği kronik olarak devam ederse yüksek tansiyon Bu uyku eksikliği kronik olarak devam ederse obezite Bu uyku eksikliği kronik olarak devam ederse diyabet Bu uyku eksikliği kronik olarak devam ederse depresyon Bebeğim Uyumuyor, Ne Yapabilirim? İşte bebeğin iyi uyumasına yardımcı olacak bazı kolay ipuçları. Özellikle şekerlemelerden önce veya geceleri ekranlardan mümkün olduğunca kaçının. Çocuğu, nispeten sabit kan şekeri seviyelerine sahip olmak ve metabolik yolların düzgün işleyişini optimize etmek için doğru besinlerle dolu kaliteli yiyeceklerle besleyin. Bazıları bu noktayı yanlış yorumlayabilir. Buradaki fikir, katı bir yeme düzeni izlemeden mümkün olan en az işlenmiş gıdayı vermektir. Çocuğu motor gelişimi için gün içinde hareket ettirin ve günün doğru saatinde yorun! Fiziksel aktivite ayrıca hücrelerin insüline daha duyarlı olmasına yardımcı olur, bu nedenle tip 2 diyabet geliştirme riskini önemli ölçüde azaltır. Melatonin’in uyku hormonu doğal salgılanmasını kolaylaştırmak için bebek yatağa gittiğinde mümkün olduğunca karanlık bir odaya sahip olun. Bebeğin soğumasını daha seyrek veya çok sıcak olmasını daha sık önlemek için uygun şekilde giyindiğinden emin olun. Mümkünse emzirmek uyumaya yardımcı olur çünkü annenin sirkadiyen ritmi iç saat o uyurken bebeğe melatonin uyku hormonu aktaracaktır. Mümkünse anne, melatonin salgılanmasını engelleyen mavi ışık nedeniyle uyumadan önce mümkün olduğunca ekrandan uzak durmalıdır. İşte, bebeğin zevk için fiziksel aktivite yaptığı kış mevsiminde dışarıda bir örnek. Bu fiziksel aktivite, motor gelişimini ve duyuların kullanımını iyileştirmeye yardımcı olurken, sonrasında uykuyu kolaylaştırır. İşte bebeğin tırmanmayı öğrendiği bir iç mekan örneği. Her iki durumda da ebeveynlerin keşif yoluyla eğlenceyi ve öğrenmeyi en üst düzeye çıkarırken her zaman fiziksel aktivitenin risk / fayda oranını tartması gerektiğine dikkat edilmelidir. Bu aktivite uykuyu teşvik edecek ve uyku bu öğrenmelerin entegrasyonunu teşvik edecektir. Hamak rahatlama için parasempatik sinir sistemi alanı oyun modülünün oyun ve aktivasyon için sempatik sinir sistemi alanı hemen yanındadır. Allostatik Yükün Durumu ve Bebeğin Uykusu Bebek, allostatik yükün bir ortamdaki kronik stresin çeşitli bileşenlerinin toplamı nispeten düşük olduğu bir ortamda yaşamalıdır. İster fiziksel ister zihinsel olsun, kronik stres kortizolü stres hormonu artıracak ve bu da uykuya yardımcı olan mekanizmaları olumsuz yönde etkileyecektir. Verebileceğimiz örnek, bir ayı tarafından kovalanmamızdır. O zaman uykuya dalmak imkansız olacak çünkü amaç kaçmak. Günümüzde artık bizi kovalayan ayılar yok ama kronik stres kaynakları ve bebekler olarak zihinsel ayılarımız da olabilir. Bu kronik stres uyku üzerinde olumsuz bir rol oynayacaktır. İşte allostatik yükün ne olduğunu ve kronik stresin anne ve bebek vücudu üzerindeki etkisini açıklayan bir video. Bebek Uyuyana Kadar Ağlasın mı, Ağlamasın mı? Bebeğin uykuya dalana kadar ağlamasına izin verme tekniği çok tartışmalıdır ve bunun iyi bir nedeni vardır. Güvende olmak ve güvende olma algısı bebek için son derece önemlidir. Bebek kendini tehdit altında veya eziyet hissederse stres seviyesi artacak ve bu nedenle uyku çok zor olacaktır. Uykuya dalabilir, ancak uyku kalitesi kötü olabilir veya mikrotravma meydana gelebilir. Bu veya bu travmaların gelecekteki davranışları üzerinde sonuçları olabilir. Bebek için Fiziksel Temasın Önemi Çoğu durumda, fiziksel temas, tamamen korunmuş hissettiği için bebeğin en büyük zevklerinden biridir. Bu nedenle bazı ebeveynler, bebek kendi başına uyuyabilecek kadar bağımsız hissedene kadar uyumaya karar verir. Japonya’da çocuklar genellikle belli bir yaşa kadar anne ve babalarıyla yatarlar ve bu aşamada bebeğin uykusunu temsil etmek için çevrilen deyim “iki kıyı arasındaki nehir”dir. Eğer birlikte uyumayı seçerseniz, bebeğiniz bir oyun parkı, bir minder veya bir kazayı önlemek için başka bir yolla güvende olacak şekilde organize olmalısınız. Bu, özellikle ebeveynler yorgunsa geçerlidir. Bebeğe güçlü bir güvenlik hissi vererek ve mümkün olduğunca fazla fiziksel temas sağlayarak bebeği sakinleştirmenin bir başka yolu da, uyuyana kadar onu deri tene askıda tutmaktır. Uyumak zorunda kalmadan, bebeğin fiziksel ve zihinsel ihtiyaçlarının karşılandığından ve kendini güvende hissettiğinden emin olmak, kronik stresini kesinlikle azaltacak ve tüm ailenin kaliteli bir uyku çekmesine yardımcı olacaktır! Uyku Bozuklukları Kolik, Reflü veya Diğer Sindirim Bozukluklarından Kaynaklanıyorsa? Bu durumlarda bebekte veya çocukta besin alerjisi veya intoleransı olabileceğinden konsültasyon yapılması gerekir. İyi bir başlangıç, bebeğinize minimum düzeyde işlenmiş kaliteli yiyecekler vererek başlamaktır. Mümkünse emzirmek kolik riskini azaltır. Tüm çözüm yollarını tükettiyseniz, bir sağlık uzmanı daha fazla ayrıntıya girerek size yardımcı olabilir. Kronik stresin sindirim üzerinde olumsuz bir etkisi olduğu ve bu nedenle bebeğe mümkün olan en zen ortamını sağlayarak allostatik yükünün kontrol edilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bir Bebeğin Kronik Olarak Stresli Olma Riskini Azaltan Bir Ortamı Nasıl Sağlayabiliriz? Bebeklerde olduğu gibi, her birey benzersizdir. Ancak, burada stres kaynağı olarak görülebilecek ve bebeğin uykusunu engelleyecek kadar kronik stres oluşturacak şekilde kademeli olarak birikebilecek bazı şeyler var. Açıkçası, “açma/kapama” olan bir anahtar değildir ve her bebek farklı tepki verir. Bu yönlerin farkında olmak ve mümkünse bunları ortadan kaldırmak veya en aza indirmek hala ilginçtir. Gürültülü oyuncaklara sahip olun. Bu yüksek sesler, bebeklerin ve küçük çocukların dikkatini çekecek ses stresleridir ve stres için ödenmesi gereken bir bedel olabilir. Sakinleştirici ninniler burada kesinlikle hariç tutulmuştur ve bebeğinizin uyumasına yardımcı olmak için harikadırlar. Yüksek oranda işlenmiş gıdalar ve rafine şekerler yiyin. İşlenmiş gıdaların sindirimi çok daha zordur ve rafine şekerler, işlenmemiş gıdalar kadar çok besin sağlamadan kan şekeri seviyelerini kan şekeri seviyeleri yükseltir. Ekranlara maruz kalma. Mavi ışık melatonin salgılanmasını engelleyecektir. Anne emziriyorsa, sütünde daha fazla melatonin uyku hormonu olması için aynısını anneye de yapması önerilir. Bebeğin gün içinde bulunduğu ortam ev, kreş veya diğer. Bu ortamın allostatik yük üzerinde büyük etkisi olacaktır. Bebek söz konusu ortamın fiziksel veya duygusal ihtiyaçlarını karşılayamadığı için sürekli ağlarsa, bebeğin kronik stresi çok yüksek olacaktır. Bu ortam bebeğin hızına göre esnekse ve bebeğin ihtiyaçlarını tam olarak karşılıyorsa, iyi bir uyku çekmesi çok daha olasıdır. Ebeveynlerin stresi. Bebek, ebeveynlerinin stresini algılarsa, kendisini tehdit altında hissedebilir. Anne emziriyorsa, tıpkı melatonin uyku hormonu gibi anne sütünde kortizol stres hormonu bulunur. Açıkçası, performansa dayalı bir toplumda yaşıyoruz ve bu nedenle belirli bir düzeyde stresle uğraşmak normaldir. Ayrıca bu stresin farkında olmalı ve mümkün olduğunca yönetmeliyiz çünkü bebek bu stresi yönetmek için yetişkinlere göre çok daha az donanımlıdır. Azaltmak veya ortadan kaldırmak istediğimiz bu noktalarla birleştiğinde, tüm aile için fiziksel aktivitenin, sempatik sinir sistemini harekete geçirmesi aktivasyon veya “savaş ya da kaç” tepkisi iyileştirme için yer bırakması nedeniyle de birçok faydası vardır. dinlenme zamanı geldiğinde parasempatik sinir sisteminin gevşeme yeri. Yani bebek de dahil olmak üzere tüm aile egzersiz sonrası modundaysa, sonrasında uyku daha kolay olacaktır. Hipotalamo-Hipofiz-Adrenal eksen HPA ekseni tarafından stres yanıtının optimizasyonu. Uyku kalitesini iyileştirmek ve allostatik yükü azaltmak için yukarıda sıralanan tüm öneriler, tüm aile üyelerinin Hipotalamo-Hipofiz-Adrenal ekseni HHS ekseni aracılığıyla stres tepkisini optimize etmeye dayanmaktadır. Bebeğinizin sağlıklı bir uyku deneyimi yaşarken üzerindeki kıyafetin de rahat olması da önemlidir. bblüv Sleep 3’ü 1 Arada Uyku Tulumu 0-3 Ay, 3-6 Ay, 6-9 Ay ve 9-12 Ay beden seçenekleriyle Welcome Baby’de. Kaynaklar Cohen ve diğerleri, “Emzirme gece uykusunu iyileştirebilir ve infantil koliği azaltabilir anne sütü melatoninin potansiyel rolü.” Avrupa Pediatri dergisi 2012, 171 4
uyurken bebeğe hava verilir mi